oleebook.com

Cold Nights of Childhood de Tezer Özlü

de Tezer Özlü - Género: English
libro gratis Cold Nights of Childhood

Sinopsis

The narrator of Cold Nights of Childhood grows up in a rapidly changing Turkey, where the atmosphere is nationalist, patriarchal, technocratic. As a misfit in search of freedom, love and happiness, she escapes to Berlin, is overcome by depression on her return, and trapped in a psychiatry clinic for five years. After electroshock therapy and inhumane treatment, she is released into the care of friends and family, making tentative steps in a halting journey towards recovery.
In her unique, unstructured style, Tezer Özlü explores the extremity of her inner life and the painful pleasures of memory. Translated into English for the first time by Maureen Freely, this novel is a classic akin to The Bell Jar and Good Morning, Midnight.


Reseñas Varias sobre este libro



-"Çünkü sinir hastal??? da bula??c? bir ?ey. Hem öyle mikrop almakla de?il, bir insan?n umutsuzlu?unu derinden alg?lamakla bile geçebilir."
S.40turkish-literature74 s Aysenur40

Ço?u sanal ortamda birkaç kula?a güzel gelen cümlesi sürekli c?mb?zlanan bu kitab?n, Tezer Özlü'nün çocukluk y?llar?ndan beri devam eden ak?l hastal???n?n, onu seven insanlar? kullanmas?n?n ve duygusuzca kalp k?rmas?n?n, cinselli?e banal bak?? aç?s?n?n, liseyi bile bitirememesine ra?men yakalamaya çal??t??? bohemin ve Avrupa entelektüelli?inin ka??da iç karart?c?, can s?k?c?, tekrarlar ve k?s?r metaforlarla dolu, zaman ve mekan mefhumundan yoksun, rastgele bir yans?mas? oldu?unu dü?ünüyorum.63 s1 comment emma2,125 67.4k Want to read

i love you short booksclassics literary-fiction non-ya ...more48 s Burak6

Yazar?n psikolojisinin bozuklugundan dolayi daha yogun ve derin bir yaklasim bekledim ancak bu bozukluk kitaba derinlikten daha çok da??n?kl?k olarak yans?m??. Kötü mü bence degil, ancak türk edebiyat?nda bu kitaba büyük bir yer vermek mantikli degil.41 s Alwynne735 972

Raw and impressionistic, acclaimed Turkish writer Tezer Özlü’s 1980 novella is a fragmented, episodic representation of scenes based on her own life. Although her style is very different, Ozlü’s frank depiction of sexuality, mental illness and female alienation has led to comparisons with the work of Jean Rhys, Sylvia Plath and Fleur Jaeggy. Her story opens in the 1940s and early 1950s in rural Anatolia where a young, nameless narrator’s struggling to deal with growing up in a strict, militaristic household. She’s both fascinated and horrified by the older women surrounding her. Her perceptions of her duty-bound mother seemingly content with a loveless marriage, her self-sacrificing grandmother devoted to her adult son, mingle with an account of an early suicide attempt, which reads a gesture of rebellion against a future theirs and an attempt to escape a numbingly inhospitable world.

This sense of suffocation and images of constrained, bound women resurfaces in Istanbul where the narrator’s middle-class family relocates, part of a surge of similar migrations away from the countryside and into the city. There she’s enrolled in a convent school run by Austrian nuns who emerge from darkened rooms to provide a form of Western education at odds with her background and the culture beyond the convent’s walls. Her time there increases her feelings of fracture and dislocation reflected in the narrative’s restless structure with its abrupt shifts between past and present. Accounts of school prayers are interrupted by striking images of sexual experimentation with the narrator’s sister and female cousins which hold out the possibility of liberation but are broken up with hints of oppression to come through a future of relationships with men.

A move to other European cities and then marriage offer possible escape routes but the narrator, Özlü, ends up back in Istanbul in the late 1960s and early seventies where she spends five years in a psychiatric hospital, physically and sexually abused by nurses and doctors a. Özlü’s work was published during a politically turbulent time when many of her fellow Turkish writers were focused on fiction that openly criticised the regime. Here the aftermath of the infamous 1971 military coup is only glimpsed in the background, but the punishing treatments favoured by the hospital seem to mirror the torture and repression that defined the era. Both serve to ensure the silence of their subjects.

For the majority of Özlü’s story, the atmosphere is melancholy briefly disrupted by bursts of joy or despair - it’s no surprise Özlü listed Kafka and Cesare Pavese as favourite authors. But there’s also an underlying rebelliousness that morphs into tentative optimism as the narrator finds a space in which she might finally be free from the past. It’s an uneven piece, sometimes searing and close to poetry, sometimes almost banal. yet always compelling. Özlü’s writing career was comparatively short, she died from breast cancer aged 43, this was her first full-length work and, as yet, the only one available in English, I hope more will follow and soon. Translated by Maureen Freely, this comes with a useful translator’s afterword and introduction by Ay?egül Sava?.

Thanks to Edelweiss and publisher Transit Books for an ARC

Rating: 3.52023-read-women-wit-challenge edelweiss-plus-arc fiction ...more37 s Oguz Akturk286 585

YouTube kitap kanal?mda Tezer Özlü'nün hayat?, bütün kitaplar? ve okuma s?ras? hakk?nda bilgi edinebilirsiniz :
https://youtu.be/4rhsgjdY_SQ

Bir insan?n an?lar? kaç puan eder? An?lar puanlanabilir mi? Tezer Özlü bir insan?n tozlanm?? an?lar?n? d??ar?ya ç?kmaya nas?l ikna edebilir?

Ke?ke böyle bir kitap yazmasayd?n Tezer. An?lar ne güzel beynimin kapitoneli koltuklar?nda rahatça oturuyordu. Annemin, babam?n, okul günlerimin an?lar?n?n donmu? silüetlerini erittin sen bu sat?rlar?n s?cakl???yla. Çocuklu?unda belki so?uk geceler geçirdin ama ben senin sat?rlar?n?n s?cakl???na sar?ld?m bugün.

Anne, hani senle Çe?me'deki Amfi Tiyatro'dan ald???m?z ???kl? bir oyuncak vard?, hat?rlar m?s?n? Hani onu yak?p ?öyle birkaç kere sallamadan benim uykum gelmezdi. ??te ben o oyuncaktan ald?m büyüme tohumlar?m?. Sahi Tezer de farkl? de?il ya bu kitab?nda. Onun da kar?? ç?kmak istedi?i evler, müzikler, ö?retmenler ve kurallar var. O ???kl? oyuncak da kendi evrenimde kendi so?uk gecelerimin karanl?klar? için bir kar?? ç?k??t?. Ben de büyüdükçe ö?rendim i?te Tezer gibi kar?? ç?kabilmeyi.

Bilmem kaç ya??ma kadar o me?hur ah?ap dolab?n alt?ndan ç?kar?lan Prima bezler size nas?l da bela oldu ama. Aile dostlar? aras?nda konu?mak zorunda hissetti?iniz s?k?c? konular bitti?i zaman benim bilmem kaç ya??ma kadar bez takt???m? anlat?rd?n?z. Nas?l da e?lenirdiniz ama. ?tiraf ediyorum, benim gülü?lerimin hepsi tersineydi, içimde biriktirdim onlar?.

Çocuklu?umun so?uk gecelerinde hep okula gittim, hep. Hatta hava daha ayd?nlanmam??ken giderdim. S?rtta külçe gibi çanta. Gidi? yolunda o buz gibi havay? içime çekerdim. Bo?az?m a?r?rd?. Sonra bir doktor ve yaz?lan ilaçlar, ayn? terane. Ama çok iyi hat?rlar?m, sadece okula gitmekten ba?ka bir hayata sahip olmad???m için babam?n bana "Dersten ba?ka hiçbir bok bilmiyorsun." dedi?ini. ?imdi babama sorsan hat?rlamaz bunu Tezer, ama bilinçalt? kay?t tutuyor i?te.

Futbol tak?mlar?na al?nmad?m, çünkü kötü bir futbolcuydum, hiçbir zaman da iyi oldu?umu iddia etmedim zaten. ?yi top oynayarak m? do?mam gerekiyordu? Gözlerimin içinde genetik bir kusur vard?. Onu da oraya ben yerle?tirmedim ki! Miyopsun, gözlük takman gerekiyor dedi beyaz k?yafetli birileri. Çocuklu?umun so?uk gecelerinde ertesi gün s?n?fta bana hep "Dörtgöz! Dörtgöz!" m?zraklar?n? do?rultacak ilkel ya??tlar?m?n aras?nda olaca??n? bilerek yatt?m uykulara.

Hep çal??mam gerekti?i söylendi, ben de çal??t?m, inek oldum. Ba?ka da pek bir ?ey yapmad?m çocuklu?um için. Ha, tabii birkaç taso oynad?m, birkaç da futbolcu kart? köktüm bizim Burki'den. En çok Pokemon'lar? severdim, Ninja Kaplumba?alar'dan da Michelangelo favorimdi. Nereden bilecektim ileride esas Michelangelo'nun ya?ad??? yerlere gidece?imi.

Birilerine yakalanmamak için kendimi hep evin bilinmedi?ini sand???m bir kö?esinde tatmin ettim. Cinselli?i hep merak ettim, hep. Dergiler, gazeteler ald?m s?rf bunun için. Bakal?m ünlü biri miymi? bu cinsellik dedikleri. Kimse söylemiyordu bana bunun ne anlama geldi?ini, kimse. Benden saklanan bir ?eyler vard?, buna emindim. Anneme orgazm?n anlam?n? sordum. Evrenimde ondan ba?ka bir gezegen yoktu bir zamanlar. Sanki ben onun uydusu gibiydim. Önce bir garip kar??lad?, "Nereden duydun o kelimeyi?" diye sordu bana. Ben de "Hiiiç" dedim. 1 gün sonra yüzünde bir tereddütle cevap verdi. Bana yüklü olarak gelen bir dürtüyü merak etti?im için özür dilerim anne.

?çime kapand?m elbette, çok kapand?m. Sanki bir kuyunun dibindeydim. Bana bak?p beni a?a??layanlar da yukar?dan suçlay?c? parmaklar?yla beni gösterip gülüyorlard?. Bak Tezer, sanki çok benziyormu? ikimizin çocukluklar?n?n so?uk geceleri. Elbette ben de senin gibi bu ülkeden gitmek istedim, gittim de, hatta ya?ad?m da 1 y?l. Ama Deniz Tekin'in de dedi?i gibi sonra tekrar döndüm buraya el mahkum, çünkü "Annem burda, gidemedim."

Do?du?undan beri ülkede sa? ve solun kavgas?ndan ba?ka bir ?ey görmedin. Sabah olup gözünü açt???nda bunlar?n hepsi birer kabus olsun istedin. De?ilmi? kabus, her ?ey gerçekmi?. Hala da gerçek. Emin ol hiçbir ?ey de?i?medi bu ülkede Tezer. Zaten en çok bu yüzden gitmek istedin. Gerçeklikten kaçmak için. G?TMEK. Büyük harflerle. Çocuklu?una s???nd?n bu kitapta, ben de çocuklu?uma s???nd?m i?te bu incelemede. Sonra kitaplara, roman kahramanlar?na ve onlar? dü?ünen yazarlara s???nd?n. Peki ben ne yapt?m? Ben de kitaplara, roman kahramanlar?na ve onlar? dü?ünen yazarlara s???nd?m. Biz seninle ruh ikiziyiz Tezer.

Sahi Tezer, sen de belki çocuklu?unda de?il ama sonradan gittin Berlin'e, Prag'a, Viyana'ya, Trieste'ye, Torino'ya; Kafka'n?n, Svevo'nun, Pavese'nin ad?mlar?n? att??? ve bu ya?ama izini b?rakt??? yerlere. Ben de gittim bu yerlerin ço?una. Belki çocuklu?umuzun so?uk geceleri bir i?e yaram??t?r, ne dersin Tezer? Belki de o so?uk gecelerle birlikte içimize derin bir oyuk açmay? ö?renip o oyu?a doldurabilece?imiz kadar sevincin aray???na ç?km???zd?r.

Tezer gibi fiziksel elektro?oklar yemedim ben. Bunun ac?s?n? tahmin bile edemiyorum. Tahmin etmek de istemiyorum. Konfor alan?mda kimsenin rahat?m? bozmas?n? istemiyorum ayn? sizler gibi. Ben yar?n yeni bir dünya sava?? ç?ksa bile o Be?ikta?'taki kebapç?da a?z?ma neyi t?k??t?rsam acaba karars?zl???nda menüye bakacak umars?z?n tekiyim. Benim yedi?im elektro?oklar?n hepsi do?u?tan. Toplum belki de esas elektro?ok.

Tezer'in bu kitab?nda anlatt??? gibi ciddi bir intihar giri?imim olmad?. Büyük konu?mayay?m, bundan sonra da hiçbir zaman olmayacak. O ya?am?n ucuna hayat?n kendi ad?mlar?yla gidebilme ihtimalini seviyorum ben. Tezer'in çocuklu?unun so?uk geceleri, belki de bu yüzden yeti?kinli?inin s?cak gecelerine dönü?tü. Hayatta her ?ey bir denge kurma meselesi. Biz hayat denilen o ipte ba?kalar?n? e?lendirmek için ip cambazl??? yap?yoruz, hepsi bu.

Sadece orada olmamak için kaçm???z biz Tezer, sadece kaçman?n ihtimali için. Bak o kadar kaçt?n da ne oldu. Daha hayat?n?n bahar?nda, 40'l? ya?lar?nda göçtün gittin bu dünyadan. Cahit S?tk?'n?n yolun yar?s? için ölçtü?ü mesafeyi biraz daha geçebilmek istedin. Belki d??? sar?, koku?mu? bir ödül tuttururlard? eline bu ba?ar?n için, de?il mi: “Bu Hayata En Uzun Süre Dayanabilme Dal?nda En ?yi Kad?n Yazar” Ama onlar ne yapt? sana. ?stanbul'da gömülmek istememene ra?men ona bile izin vermediler, inad?na ?stanbul'a gömdüler seni. Önümüzdeki günlerde seni ziyarete gelece?im Tezer, bekle beni.

Seni hiç unutmayaca??m Tezer, çocuklu?umun so?uk gecelerindeki an?lar ?u an evde de?il, Pandora'n?n Kutusu gibi d??ar? saç?ld?lar ve hep senin sayende.31 s Mustafa ?ahin441 105

K?sa ama yorucu bir kitap. Sayfa say?s? (altm?? küsür) tek seferde okumaya müsait diye elime ald?m, bitirdi?imde kafam u?ulduyordu. Ya?ad???n? ve dü?ündü?ünü oldu?u gibi kaleme dökmü?, o yüzden biraz sert.turkish-literature30 s Naile Berna61 20

Problemim "stream of consciousness" degilmis demek ki.. Ne guzel; nokta virgul kullarak ve gereginden uzun cumlelerden kacinarak da bu tarz anlatilabiliyormus demek. Kisacik kitap ama ne cok sey anlatmis. REM uykusunda ruya gorur gibi oluyor insan. Evet depresif, karanlik, ama ne cesaret isteyen konulara el atmis. Daha kucucuk yasta bastirilmis ic gudulerinin, butun hayatina yansimasini hic cekinmeden ve cirkinlestirmeden anlatmis.

Kisacik.

Roman olmaz dedim 65 sayfadan ama, tam olmasi gereken uzunlukta sanki. Kisacik roman da oluyormus.

Merak ettim, okumak lazim oteki kitaplarini da.

25 s Simay Yildiz625 165

http://zimlicious.blogspot.com/2012/1...

Kitapç?larda kar??la??yordum hep Özlü'yle. Ama sonra ba?ka ?eylere dal?p, onu unutup ç?k?yordum. Sonunda bir arkada??m sayesinde geçti gelime ve iyi ki de geçti. Kendisinden hiç bir ?ey beklemedi?im halde bana çok ?ey veren bir yazar oldu.


Tezer Özlü, kendi an?lar?n? anlat?rken beni de geriye götürdü. 07.45 vapurunda içerde yer bulamay?p, kafamda bere, boynumda atk?, eldivenlerim yüzünden sayfalar? çevirmekte zorlanarak ba?lad?m okumaya. Belki de bundan daha iyi hissetmi?imdir çocuklu?un ne so?uk oldu?unu; oras?n? bilemiyorum. Farkl? zamanlarda, farkl? evlerde, farkl? ?artlarda büyümü?üz ama bak?n, ikimizin de babalar? ders çal??makla ilgili ayn? ö?üdü vermi?:

1. I??k soldan gelmeli.
2. Kitap gözünüzden 30-45 cm uzakl?kta durmal?,
3. Çal??ma biter bitmez ???klar kapat?lmal?...

Özellikle gri ?stanbul'u ne güzel anlatm?? Özlü. Gitmeme izin vermeyen, kald???mda ise can?ma okumak için elinden geleni yapan bu g?c?k ?ehirde kitab?n ard?ndan Be?ikta?'tan Emirgan'a yürüyesim geldi. Herkese günayd?n diyesim, bir yandan simit yiyesim, bulutlar?n ne ?ekil ald???n? inceleyesim, hatta aya??m? sahilden suya bir sokuverip nas?l bir his oldu?unu hat?rlayas?m geldi. V?c?k v?c?k olduklar? için hiç sevmedi?im yaz aylar?n? özledim. Anneannemin gözlemelerini, çaybahçelerinin ac? çay?n? özledim.

Tezer Özlü'nün di?er kitaplar?n? da yalay?p yutaca??m muhakkak. Mümkün olursa e?er ya?murlu bir havada, yorgan?n alt?nda, ba?ucumda bir bardak ?hlamurla...favorites23 s Asl? Can733 251 Read

Roman de?il de zamanda s?çrayan, sanr?l? bir günlük okuyormu?um hissiyle okudum.Zaman D??? Ya?am'la ard arda okuyunca ikisinde de birebir ayn? cümleler ve ayn? his üzerinden ilerleyen bir ak?? oldu?unu fark ettim ve bu da günlük okuyor oldu?um hissiyat?n? kuvvetlendirdi. Elime incelemek için Ya?am?n Ucuna Yolculuk'u ald???mda rastgele açt???m birkaç sayfada da yine ayn? kelimelerle kurulmu? benzer cümleleri görünce üçüncü bir Tezer Özlü kitab? okumaktan vazgeçtim. Ve bu maceran?n sonunda da bir edebiyatç?dan ziyade bir insanla tan??m?? say?yorum kendimi.

Tezer Özlü ile farkl? zamanlar?n çocuklar? olsak bile dünya ayn? dünya, geceler yine so?uk, fakat benim bu so?ukluk ile aramdaki mesele daha ba?ka bir ?ey san?r?m. Hepimiz kay?p ruhlar?z, kabul ama hepimizin kayboldu?u sokaklar?n duvarlar?ndaki resimler farkl?. 21 s S?e?a?n?906 468

Tezer Özlü's first novel has a very contemporary feel, despite its initial publication over 40 years ago. It's a brief swirl of autobiographical fiction, including descriptions of ghastly experiences of mental health 'treatment' reminiscent of Leonora Carrington's memoir Down Below and open discussion of sexuality—atypical for a Turkish woman of Özlü's generation. Özlü's style ignores conventional parameters of linear time and place, but the effect is not one of disorientation; rather, the book flows naturally in its reflection of an unstable, nomadic life. Though its page count is slight, it spans a long period and due to the compressed style it does not feel lacking—Özlü is able to convey sufficient details of an event or observation in just a few sentences. My one critique is that I thought the final chapter felt disconnected from the previous text, almost as if it was perhaps written at a later time and/or following some significant change in circumstance that altered the writerly perspective. Overall, though, I was impressed with Özlü's storytelling. (3.5 rounded up to 4) And now here they are still, years later, holding the keys to the doors that will return us to reason. mist somewhere-else the-mental18 s Ça?da? T174 268

Kitap bittikten sonra Tezer Özlü'yü ara?t?rd?m.
?lginç ve bir o kadar zorlu hayat?ndan kesitleri
bir kurgu ya da anlam bütünlü?ü olmaks?z?n ka??da geçirmi?. E?er özya?am?ndan izler ta??masayd? belki daha az be?enirdim. Genel olarak kasvetli ve s?k?c? buldum.library yky18 s Onur Yeats183 10

“Baz? kitaplar, gerçek ya?amdan daha duyarl?, daha büyük boyutlara götürüyor beni.” (sf. 60)

Bu kitap da beni o derece bir boyuta çekti, k?sa ama kesinlikle çok çarp?c? bir metin. 18 s Lamia Berki8 2

Ne hissetti?imi bilmiyorum. Kitap beni “elektro?okun ortas?”na soktu sanki. Öncesi ve sonras? var, ortas?nda ise ne ya?ad?m, ne hissettim bilmiyorum. Kar??l?kt? oturduk ve 65 sayfay? k?s?k bir sesle, bir nefeste anlatt? sanki. Proust okurken bile hissetmedi?im, onca kelimeye ra?men sessiz bir anla?ma vard? sanki aram?zda. Kitap bitti?inde ne hissedece?imi bilemedi?imden yorumlar? okumak için girdi?imde hayal k?r?kl???na u?rad?m, ço?u insan zor, karmakar???k ve saçma oldu?undan bahsetmi?. Ben böyle sade bir dille hayat?n ne kadar zor, karmakar???k ve saçma oldu?unu anlatabilen, ya?amdaki ak??? zaman ve mekandan soyutlayarak insan bilincinden döken bir yazar okudu?um için, hayat?n bo?uculu?u içinde nefes alman?n o basit güzelli?ini hat?rlatt??? için minnet ve sayg? duydum. Üstüne üstlük “durun size neler ya?ad???m? anlatay?m” havas?ndan o kadar uzak, ayr?nt?larla bo?madan baz? detaylar?n hayati önem ta??d???n? hissettiren öylesine samimi ama yine de mesafeli bir dili vard? ki, anlat? olaylar? çoktan a?m??, yeniden ?ekillendirmi?ti. Ayn? ya?ad?klar?m?z? sonradan zihnimizde bir ?ekle büründürdü?ümüz gibi: bir kokuya, görüntüye ya da bir ürperme hissine. Çocuklu?un So?uk Geceleri beni böyle ürpertti. Kendimin, ve Tezer Özlü’nün. 16 s Koray241 54

Bu eserde cinsellikle harmanlanm?? insan do?as?n?n, nas?l di?er insanlara ve do?aya eklemlenmi? oldu?unu hayretle görüyor insan. Bu eser sayesinde, bir insan?n tertemiz ruhuna, ç?plak bir bedene dokunur gibi dokunuyor insan. O kadar gerçek, o kadar sahi...42 gibi oldukça genç say?labilecek bir ya?ta hayata veda eden yazar, k?sa ya?am?nda ?stanbul psikiyatri kliniklerinde epey uzun bir zaman geçirmek zorunda kalm??, asla anla??lmam??, anla??lamamas?n?n ac?s?n? da tüm kurumsal yap?lara ve sahteliklere kar?? içten bir sava? ba?latarak ç?karm?? "yaral?" bir kad?n... "...?nsan?n ?slakl???n?n güzelli?ini dü?ünüyorum. Say?s?z sevi?meler, i?te bu bozk?r?, kuru tarlalar?, güne?in k?z?ll???n?, insan sevgisini ö?retti bana diyorum. ??te, belirli bir insan üzerinde toplanm?yor bu sevgi..." "...?ki insan?n sar?larak geçirdi?i bu sars?nt?, özü olmal? evrenin. Sonsuza dek varan, var eden, ya?atan, ya?am? ileri ça?lara do?ru devreden, bu birle?me..."14 s Peri11 3

Asl?nda yazar kendisi kitab?nda itiraf etmi?: "Dü?ünce ve davran??lar?m küçük burjuva özgürlüklerinin s?k?c? s?n?rlar?n? y?kmaktan öte bir anlam ta??maz." Gerçi bence o s?k?c? s?n?rlar? da y?kt??? yok. Neyse ki k?sa bir kitapt? yoksa okumak için çok vakit harcasam o vakte üzülürdüm.13 s Münevver342 87

Yo?un bir jüri haftas?ndan ç?kt???m dü?ünülürse do?ru kitap de?ildi, bunun da etkisiyle muhtemelen sevdi?im bir kitap olmad?. Art? olarak, Tezer Özlü edebiyat?n?n bana göre olmad???n? bir kez daha kan?tlad?.11 s nina???128 28

4? — uniquely structured, thoughtfully told. i had been working on a psychology assignment criticising the pervasiveness of the biomedical model in the clinical psychology setting, and tezer özlü's experiences in the psychiatric space definitely added to the depth of my understanding regarding this.2024 nonfiction10 s trestitia ??? deamorski1,442 395




* bu ne lakaytl?k denebilir;;;;;;; ac?lar?m?z? alaylar?z.x_feed-my-malady x_novel-novella z_not-review-but-blogspot10 s Elcin113 18

Ayn? depresifli?in içinde ç?rp?narak, birbirine benzer cümlelerle dönüp durdu?um ve yerimde sayd???m bir okuma gibi hissettirdi. 3-stars10 s santiyecikiz141 11

‘’Geceleri anneme sokulunca hem so?uktan korunuyorum, hem de yaln?zl?ktan. ‘’

Tezer Özlü, Türk edebiyat?n?n nostaljik prensesi olarak adland?r?l?yor. 65 sayfal?k bu k?sa roman ise bize Tezer Özlü ’nün ya?am?na k?y?s?ndan kö?esinden bakmam?za olanak sa?l?yor.

‘’Ölüm dü?üncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi dü?ünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Ya?ansa da olur, ya?anmasa da. Bir kayg? yaln?z. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kayg?. ‘’

Bunu isteyen, olmas? için defalarca deneyen bir kad?n. Sonunda tüm denemelerine inat bir kanser alm?? onu bu gitmek istedi?i yerden. Ya?ad?klar?, ruh hali birebir öyle yans?m?? ki kitaba anlatt?klar?n?n ba??, sonu neresi, yan?ndaki kim, hangi zamanda, hangi mekanday?z okurken çok zorland?m. Bir romandan ziyade dü?üncelerinin karma??kl???nda onlar? s?raya dizmeye gerek görmeden, dü?ündü?ü gibi yazd??? bir günlük hissi verdi bana.

‘’Bu kap?lar?n ard?na bir kez daha dönmeyece?imi biliyorum. Böylesi bir sefaleti hiçbir zaman ya?amayaca??m. Direnmeliyim. Beni iyile?tiren ne ?ok ne de ilaçlar. Beni iyile?tiren, bu kliniklere bir kez daha kilitlenme olas?l???n?n verdi?i büyük ve derin bir korku.’’

Klini?e yatt??? süre içerisinde ya?ad?klar? gerçek olmas?na inanamayaca??m kadar ac? verici. Klinikte maruz kald??? davran??lar? ve elektro?ok uygulan?rken ya?ad?klar?n? anlatt??? o cümleleri okurken ya?ad??? deh?eti hissedebildim. Bunun d???nda ya?ad??? psikolojik ruh halinin asl?nda hangi sebeplere dayand???n?, onu bu denli uçurumun kenar?na getiren dü?ünceleri anlayamad?m. Dönemine göre dü?ünce ve ya?ay?? tarz? asl?nda ne kadar cesaretli bir kad?n oldu?unu gösteriyor. Tüm bu cesaretine hak vermeme ra?men kitapta bir noktada cinsellik ile ilgili rahats?z olabilece?iniz, benim de oldu?um bir k?s?m var bu yüzden ben küçük ya?taki okuyuculara bu kitab? öneremiyorum. Kitab? illa okuyacaksan?z bunu göz önünde bulundurman?z? tavsiye ediyorum.

Tezer’i okurken özümseyebilmek için onun hayat?na daha geni? bir penceren bakmak gerekti?ini dü?ünüyorum yoksa k?sac?k sayfalara s??d?rd??? derin cümleleri anlamas? çok zor.9 s Hakan721 570

?nsan?n içine i?leyen, hüzne bo?an, ama bunu büyük bir ustal?kla ve ucuza kaçmadan yapan, demir leblebi gibi bir roman. Bu kadar erken yitirmeseydik kim bilir daha neler yazacakt? diye dü?ünmeden edemiyor insan, t?pk? O?uz Atay gibi...9 s M.Emre8 12

65 Sayfaya bir dünya s??m??.. hemen herkesin bir dönemine damgas?n? vurmu? bunal?mlar?n ve ya?am güçlerinin haritas? gibi...9 s Burak Kuscu485 103

Dili sade ve kitap k?sa olmas?na ra?men anlamas?, özümsemesi kolay bir kitap de?il. Tezer Özlü oldukça içten, samimi bir ?ekilde bize biraz kendinden biraz kurguyla kar???k güzel ?eyler anlatm??. Okurken biraz zorlasa da keyif ald???m, ortalama bir kitapt?.8 s visne3 3

inan?lmaz bo?luk duygusunu hissettirdi. varolu?sal sanc?lar çektim yani kitab? okurken. özlü'nün kalemini ilk kez okudum ve gerçekten be?endim anlatmak istediklerini ba?ar?l? bir ?ekilde anlatabilmi? bence. di?er eserlerine de bakmak isterim
Autor del comentario:
=================================